Yaz Aylarında Spor Yapmanın Altın Kuralları
Yaz aylarının gelişiyle birlikte açık havada vakit geçirme isteği artarken, spor ve egzersiz de daha keyifli hale geliyor. Ancak sıcak havaların vücut üzerindeki etkilerini bilmeden yapılan aktiviteler, özellikle kas ve eklem sağlığı açısından bazı riskler barındırabiliyor. Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Miçooğulları, gençlerden yetişkinlere kas, eklem ve sporcu sağlığını anlattığı bu röportajda, sıcak havaların, vücudun genel işleyişini ve özellikle kas-eklem sağlığını çeşitli şekillerde etkileyebileceğini belirtti. Sıcak havanın kas ve eklem sağlığı üzerine olumlu etkileri olduğu gibi, bazı riskleri de beraberinde getirdiğinin altını çizdi. Miçooğulları, “Özellikle yaz aylarında eğer yeterince su içilmezse, kas krampları, yorgunluk ve eklem ağrıları ortaya çıkabilir” diyerek, ortopedik rahatsızlığı olanların sıcak havalarda daha dikkatli olması gereğine vurgu yaptı. Aşırı ısınmanın, kaslarda ve eklemlerde zorlanmaya, hatta ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirten Miçooğulları, yaz aylarında idman yapan sporcular içinse, “Sporcular, egzersiz öncesi, sırasında ve sonrasında düzenli olarak su içmeli, hatta uzun süreli aktivitelerde ise elektrolit içeren içecekler tercih etmelidir” tavsiyesinde bulundu.
Uygun ve yeterli ısınma, doğru teknikle egzersiz yapma, uygun ekipman kullanma, kas ve kemik sağlığını koruyacak şekilde dengeli ve yeterli beslenme, vücudun kendini onarabilmesi için yeterli dinlenme ve uykunun son derece önemli olduğunun altını çizen Miçooğulları, “Vücudu dinlemek ve ağrı hissedildiğinde zorlamamak gerekir” şeklinde konuştu. Dengeli beslenmenin, kas ve eklem sağlığı için temel unsur olduğunu ifade eden Miçooğulları, “Yeterli protein, vitamin ve mineral alımı, kasların onarımı ve güçlenmesi için gereklidir” dedi. Ortopedik rehabilitasyonda kullanılan modern yöntemler ve teknolojilere de değinen Miçooğulları, elektroterapi ve fiziksel modaliteler, lazer tedavisi, ultrason, manuel terapi, egzersiz uygulamaları, kinezyobantlama, biofeedback ve bunlar gibi birçok modern yöntemi okuyucuya aktardı.

1. Yazın sıcak havalar, kas ve eklem sağlığını nasıl etkiler? Ortopedik problemleri olanlar nelere dikkat etmeli?
Yaz aylarında sıcak havalar, vücudumuzun genel işleyişini ve özellikle kas-eklem sağlığını çeşitli şekillerde etkileyebilir. Sıcaklık arttıkça, vücudumuzun kan dolaşımı hızlanır ve kaslarımız daha esnek hale gelir. Bu durum, hareket etmeyi kolaylaştırabilir ve bazı kişilerde eklem sertliğini azaltabilir. Özellikle romatizmal hastalığı olanlar, sıcak havalarda eklemlerinin daha rahat hareket ettiğini fark edebilirler. Ancak sıcak havanın olumlu etkilerinin yanında bazı riskler de vardır. Sıcaklık arttıkça vücudumuzun daha fazla terleyerek su ve mineral kaybına yol açması gibi... Kaslarımızın ve eklemlerimizin sağlıklı çalışabilmesi için yeterli miktarda suya ve minerallere ihtiyacı vardır. Özellikle yaz aylarında eğer yeterince su içilmezse, kas krampları, yorgunluk ve eklem ağrıları ortaya çıkabilir. Özellikle ortopedik rahatsızlığı olanlar, yani eklem kireçlenmesi, menisküs, bel ve boyun fıtığı gibi sorunları olanlar, sıcak havalarda daha dikkatli olmalıdır. Ayrıca, sıcak havalarda vücut ısısı daha hızlı yükselir. Bu da egzersiz sırasında veya günlük aktivitelerde aşırı ısınma riskini artırır. Aşırı ısınma, kaslarda ve eklemlerde zorlanmaya, hatta ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
2. Sıcak havalarda spor yaparken yaşanan sıvı kaybı performansı ve kas sağlığını nasıl etkiler? Sporcular sıvı dengesi için ne yapmalı?
Sıcak havalarda terleme yoluyla vücuttan daha fazla su ve mineral kaybı olur. Bu durum kaslarda kramp, yorgunluk ve performans düşüklüğüne yol açabilir. Sporcular, egzersiz öncesi, sırasında ve sonrasında düzenli olarak su içmeli, hatta uzun süreli aktivitelerde ise elektrolit içeren içecekler tercih etmelidir. Bunun yanısıra susamayı beklemeden sıvı almak, kas sağlığını ve performansı korumak için gereklidir. Sıcak havalarda spor yaparken vücudumuz, ısısını dengelemek için daha fazla terler. Terleme yoluyla vücuttan su ve mineraller özellikle sodyum, potasyum ve magnezyum gibi elektrolitler atılır. Bu sıvı ve mineral kaybı hem spor performansını hem de kas sağlığını olumsuz etkileyebilir. Vücuttaki su oranı azaldıkça, kan hacmi de azalır ve kaslara yeterince oksijen ve besin taşınamaz. Bu durumda kaslar daha çabuk yorulur, performans düşer ve kas krampları, baş dönmesi, halsizlik gibi şikayetler ortaya çıkabilir. Ayrıca, yeterli sıvı alınmazsa kas liflerinde hasar riski artar ve toparlanma süresi uzar. Aşırı sıvı kaybı dediğimiz dehidrasyon durumu ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Özellikle sıcak havalarda yapılan uzun süreli ve yoğun egzersizlerde, vücut ısısı daha hızlı yükselir ve bu da sıcak çarpması gibi tehlikeli durumlara neden olabilir.
3. Yaz aylarında diz ve diğer eklem ağrıları artar mı? Sıcak hava bu tür ağrıları nasıl etkiler ve nelere dikkat etmek gerekir?
Aslında eklem ağrıları ve şikayetleri soğuk havalarda daha fazla hissedilir. Çünkü soğuk hava eklem sıvısının yoğunluğunu arttırır ve eklem çevresindeki dokuların sertleşmesine neden olur. Ancak tabi bu durum yaz aylarında eklem ağrılarının tamamen ortadan kalktığı anlamına gelmez. Yazın da eklem ağrıları yaşanabilir ve hatta bazı durumlarda artış gösterebilir. Eklemlerin fazla kullanılması, yaz ayları genellikle daha aktif olduğumuz bir dönem olduğu için uzun yürüyüşler, yüzme, bisiklete binme gibi aktivitelerin artış göstermesi, bazı romatizmal hastalıkların sıcak havalardan dolayı alevlenebilmesi veya sıcak havalarda artan terleme ile vücudun fazlaca su kaybetmesi burada önemli nedenler arasında. Vücudumuzda eklem kıkırdaklarının beslenmesi ve eklemlerin rahat hareket etmesi için eklem sıvısı diye nitelendirdiğimiz sinovyal sıvı çok önemlidir. Yeterli sıvı alınmadığında, eklem sıvısının miktarı ve kalitesi etkilenebilir, bu da eklemlerde sürtünmeyi artırarak ağrıya yol açabilir. Özellikle diz gibi yük taşıyan eklemlerde, uzun yürüyüşler veya uygun olmayan ayakkabılar nedeniyle bu daha belirgin olabilir. Sıcak havalarda eklem sağlığını korumak için uygun ayakkabı seçimi, yeterli sıvı alımı ve aşırıya kaçmadan egzersiz yapmak önemlidir. Tabi bir de her türlü fiziksel aktivite veya egzersiz öncesinde kasları ve eklemleri hazırlamak için ısınma hareketleri, sonrasında ise esneme hareketleri yapmak sakatlanma riskini azaltır.
4. Yazın açık havada yapılan egzersizlerde kas spazmlarını önlemek için hangi önlemler alınmalıdır?
Kas spazmları, kasların istemsiz ve ani bir şekilde kasılmasıyla ortaya çıkan ağrılı durumlardır. Vücudumuzun farklı bölgelerinde karşılaşabildiğimiz bir durumdur. Kas spazmlarını önlemek için egzersiz öncesi ve sonrası mutlaka ısınma ve esneme hareketleri yapılmalıdır. Ayrıca, yeterli miktarda su ve mineral özellikle magnezyum ve potasyum almak, kasların sağlıklı çalışmasına yardımcı olur. Çünkü terleme yoluyla vücuttan sadece su değil aynı zamanda, kasların daha sağlıklı çalışabilmesi için önemli olan sodyum, potasyum, magnezyum ve kalsiyum gibi elektrolitler de kaybedilir. Bu minerallerin dengesi bozulduğunda, kaslar normal şekilde kasılıp gevşeyemez ve spazmlar oluşabilir. Ayrıca sıcak havalarda egzersiz yapmak, vücudun daha fazla enerji harcamasına ve kasların daha çabuk yorulmasına neden olur. Yorgun kaslar da spazmlara daha yatkındır. Bu yüzden güneşin en yoğun olduğu saatlerde açık havada egzersiz yapmaktan kaçınmak, mümkünse gölge bir ortamda yapmak ya da sabah erken saatlerde veya akşam serinliğinde yapmak daha uygun olacaktır. Egzersize başlamadan önce 5-10 dk hafif tempolu yürüyüşler ve esneme hareketleri ile ısınma yapmak önemli. Egzersiz bittikten sonra da 5-10 dk hafif tempolu yürüyüş ve her kas grubu için 20-30 saniye kadar germe hareketleri yapıldığında kasların gevşemesi ve spazm riskinin azalmasına yardımcı olur. Ayrıca egzersize başlamadan 1-2 saat önce 2-3 bardak su içerek vücudu hazırlamak ve kaybedilen sıvıyı yerine koymak için egzersizden sonra da bol bol su içmek de kas spazmı riskini azaltır.
5. Sıcak havalarda egzersiz yaparken vücudun uyarı sinyallerini nasıl doğru anlamalıyız? Aşırı ısınma ve yorgunluk belirtileri nelerdir?
Vücudumuz, bize bir şeylerin yolunda gitmediğini bildirmek için çeşitli uyarı sinyalleri gönderir. Bu sinyalleri doğru anlamak ve zamanında müdahale etmek, ciddi sağlık sorunlarını önleyebilir. Mesela vücut aşırı ısındığında baş dönmesi, bulantı, aşırı terleme, kalbin normalden daha hızlı atması, kas krampları, halsizlik ve baş ağrısı gibi sinyaller verebilir. Bu belirtiler ortaya çıktığında egzersize ara vermek, gölgeye geçmek ve su içmek önemlidir. Aşırı yorgunluk ve ısınma, ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğinden bu sinyalleri ciddiye almak gerekir. Sıcak havalarda egzersiz yaparken vücudumuz, normalden daha fazla çalışır. Vücut ısımız yükseldiğinde, beynimiz terleme mekanizmasını devreye sokarak bizi serinletmeye çalışır. Ancak ortam çok sıcak veya nemliyse, ya da egzersiz çok yoğunsa, vücudumuz kendini yeterince soğutamayabilir. Bu durumda "aşırı ısınma" dediğimiz durum ortaya çıkar ve bu, hafif bir rahatsızlıktan hayatı tehdit eden durumlara kadar değişen sonuçlar doğurabilir.
6. Gençlerin spor yaparken en sık karşılaştığı ortopedik yaralanmalar nelerdir? Önlemek için ne tür önlemler alınabilir?
Gençlerde burkulmalar, kas zorlanmaları, ayak bileği, el bileği ve diz yaralanmaları en sık görülen yaralanmalar arasında. Özellikle futbol, basketbol gibi temaslı ve ani hareket gerektiren sporlar, zıplama veya düşmeye bağlı olarak eklemlerin normal hareket sınırlarının zorlanması, kasların aşırı yüklenmesi ve gerilmesi gibi durumlar bu yaralanmalara zemin hazırlayabiliyor. Tabii bunların yanısıra özellikle baş üstü aktivitelerin sık olduğu hentbol, voleybol gibi sporlar, yüzme gibi tekrarlayan kol hareketleri gerektiren sporlar ve aşırı yüklenmeler omuz ve sırt ağrılarını da beraberinde getirebiliyor. Bunları önlemek için uygun ve yeterli ısınma, doğru teknikle egzersiz yapmak, uygun ekipman kullanmak, kas ve kemik sağlığını koruyacak şekilde dengeli ve yeterli beslenme, vücudun kendini onarabilmesi için yeterli dinlenme ve uyku son derece önemlidir yani aslında vücudu dinlemek ve ağrı hissedildiğinde zorlamamak gerekir.
7. Yetişkinlerde eklem sağlığını korumak için düzenli yapılabilecek egzersizler hangileridir?
Yetişkinlerde eklem sağlığını korumak için yapılabilecek birçok egzersiz var. Ki özellikle yaş ilerledikçe sıklıkla görülen kardiyovasküler hastalıklar, hipertansiyon, diyabet, kanser ya da birtakım bilişsel problemlerin önlenmesi için bu egzersizlerin mutlaka uygulanması gerektiği Dünya Sağlık Örgütü kılavuzlarında da vurgulanmaktadır. Yetişkinler için aerobik egzersizler dediğimiz vücudumuzun büyük kas gruplarını ritmik ve sürekli bir şekilde hareket ettiren, vücudun oksijeni daha verimli kullanmasına yardımcı olan ve kardiyovasküler sağlığın korunmasını sağlayan işte yürüyüş, yüzme, bisiklet sürme, hafif tempolu koşu, Pilates gibi egzersizler eklem sağlığını korumada oldukça etkilidir. Dünya Sağlık Örgütü’nün şiddetle önerdiği bir diğer nokta ise bu egzersizlerin her hafta en az 150 dk boyunca düzenli bir şekilde yapılmasıdır. Ayrıca, hafif kuvvetlendirme ve esneme egzersizleri de eklemlerin desteklenmesine yardımcı olur. Squat, köprü kurma, şınav çekme, hafif ağırlık veya dirençli egzersiz bantları ile farklı kas gruplarını güçlendirmek, büyük kas gruplarını germek, dengeyi geliştirmek için bir sandalyeden destek alarak tek ayak üzerinde durma sonra desteksiz denemelerle ilerletme, topuk-parmak ucu yürüyüşü şeklinde denge egzersizleri de yapılabilecekler arasındadır. Tabi şunu da belirtmekte fayda var egzersizlere yeni başlanıyorsa, düşük yoğunlukta ve kısa sürelerle başlayıp zamanla arttırmak ve egzersiz programının amaca ve bireye özgü oluşturulması için bir fizyoterapiste danışmak oldukça önemlidir.

8. Çene ve yüz bölgesinde ağrı veya hareket kısıtlılığı yaşayanlar yaz aylarında nelere dikkat etmeli? Bu tür şikayetler sıcakla artar mı?
Genel olarak, sıcak havanın çene ve yüz bölgesindeki ağrıları doğrudan artırdığına dair güçlü bilimsel kanıtlar bulunmamaktadır. Hatta aksine, bazı eklem ağrıları soğuk ve nemli havalarda daha da belirginleşirken, sıcak hava kasların gevşemesine yardımcı olabiliyor. Ancak, sıcak havanın dolaylı yollardan bu şikayetleri etkileyebileceği bazı durumlar var tabi sıvı kaybı ve stres gibi durumlar mesela bu şikayetleri artırabilir. Su ve elektrolit kaybı ve stres gibi durumlar kaslarda gerginliğe ve çene eklemine binen yükü arttırarak ağrıya neden olabilir. Bol su içmek, sert yiyeceklerden kaçınmak ve çene kaslarını zorlamamak önemlidir. Yüzüstü yatmak çene eklemine baskı yapabilir. Sırt üstü veya yan yatış tercih edilmelidir. Ayrıca uzun süre telefonla konuşurken telefonu omuz ve çene arasına sıkıştırarak konuşmak da bu ağrılara yol açabilmektedir. Bu şekilde ağrı veya hareket kısıtlılığı olan bireylerin bir fizyoterapist tarafından çene ve boyun bölgesine yönelik olarak verilecek hafif germe ve gevşeme egzersizlerini düzenli olarak yapmalarını öneririm.
9. Spor yapmaya yeni başlayan yetişkinler hangi hatalara düşmemeli ve nasıl başlayarak sağlıklı ilerlemelidir?
Spor yapmaya başlamak ve hatta onu sürdürebilmek harika bir karardır, ancak doğru yaklaşımla başlanmazsa heves kırıklığına, sakatlanmalara ve motivasyon kaybına yol açabilir. Yeni başlayanlar genellikle hızlı sonuç almak için aşırıya kaçabilir. Ani ve yoğun egzersizler yerine, düşük tempoda ve düzenli olarak başlamak, vücudu dinlemek ve ısınma/soğuma hareketlerine özen göstermek gerekir. Spor yapmaya yeni başlayan yetişkinlerin doğru adımlarla ilerlemesi hem motivasyonlarını korumaları hem de sakatlanma riskini en aza indirmeleri açısından oldukça önemlidir. Spor yapmanın bir süreç olduğunu ve sonuçlarının zamanla, düzenli çabayla geleceğini bilmeleri gerekir. ‘Bugün başladım, her gün 1-2 saat spor yapacağım!’ düşüncesi oldukça yaygındır. Ancak vücut buna hazır değilse, ani ve yoğun egzersizler, yüklenmeler kas ağrılarına, yorgunluğa ve en önemlisi yaralanmalara zemin hazırlar. Onun yerine düşük tempoda ve düzenli olarak başlayıp onu ilerletmek daha iyi olacaktır. Bir diğer önemli nokta tabi ki ısınma ve soğumayı ihmal etmemek. Egzersiz öncesi ısınma ve sonrası soğuma ya da esneme hareketleri, kasları egzersize hazırlar ve egzersiz sonrası toparlanmayı hızlandırır.
Özellikle ağırlık egzersizlerinde veya karmaşık hareketlerde yanlış pozisyonlar kullanmak, eklemlere ve kaslara aşırı yük bindirerek sakatlanma riskini arttırır. Buna da dikkat etmek gerekir. Bunları atlamak, kas zorlanmaları ve kramplara yol açabilir. Bir diğer dikkat edilmesi gereken durum tek tip egzersize odaklanmamak, yani sadece kardiyo veya sadece ağırlık kaldırma gibi tek bir egzersiz türüne odaklanmak, vücudun dengeli gelişimini engelleyecektir. Bu nedenle egzersiz çeşitliliği de önemlidir. Yani yeni başlayanların kademeli olarak ilerlemeleri, çeşitli egzersiz türlerini yapmaları, vücutları alıştıkça süreyi ve yoğunluğu yavaş yavaş arttırmaları, ısınma ve soğuma egzersizlerini rutin hale getirmeleri, yeterli dinlenmeleri ve sporu alışkanlık haline getirmelerinin yani sürdürülebilirliğinin önemli olduğunu düşünüyorum.
10. Genç ve yetişkin sporcular için beslenme ve rehabilitasyonun önemi nedir? Hangi alışkanlıklar sağlıklı bir spor yaşamı sağlar?
Dengeli beslenme, kas ve eklem sağlığı için temel unsurdur. Yeterli protein, vitamin ve mineral alımı, kasların onarımı ve güçlenmesi için gereklidir. Rehabilitasyon ise iki şekilde ele alınabilir. Biri koruyucu rehabilitasyon dediğimiz sporcuların sakatlanmasını önlemeye yönelik yapılan egzersizleri, eğitimleri ve müdahaleleri kapsar. Burada amaç, sporcunun kas, eklem ve genel vücut sağlığını güçlendirerek sakatlık riskini en aza indirmektir. Bir de sakatlık sonrası rehabilitasyon dediğimiz süreç var burada ise amaç sakatlık sonrası iyileşmeyi hızlandırmak ve tekrar sakatlanmayı önlemektir genel anlamda. Sporcunun yaşadığı sakatlıktan sonra eski performansına ve sağlığına güvenli şekilde dönebilmesi için uygulanan tedavi ve egzersiz programlarını kapsar. Bu süreçte ağrının azaltılması, hareket açıklığının geri kazandırılması, kas kuvvetinin artırılması ve fonksiyonel aktivitelerin yeniden kazandırılması hedeflenir. Hangi alışkanlıklar sağlıklı bir spor yaşamı sağlar konusuna gelince; stres yönetimi, düzenli uyku, yeterli sıvı alımı, yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı, farkındalığın yüksek olması, antrenman ve egzersiz programlarına düzenli katılım sağlamaları önemlidir diye düşünüyorum.
11. Sporcularda sık karşılaşılan kas zorlanmaları ve burkulmalarda ilk müdahale nasıl yapılmalıdır?
Sporcularda kas zorlanmaları ve burkulmalar oldukça sık görülür ve doğru ilk müdahale, iyileşme sürecini hızlandırır, sakatlığın ciddiyetini azaltır. Kas zorlanması veya burkulma durumunda ilk yapılması gereken, etkilenen bölgeyi korumak ve dinlendirmektir, çünkü zorlamaya devam etmek hasarı arttırabilir. Daha sonra bölgede meydana gelen inflamasyon dediğimiz iltihabı ve şişliği azaltmak için günde birkaç kez 10-12 dk’yı geçmeyecek şekilde soğuk uygulama yapmak (buz kompresi) önemli, tabi bunu direk cilt üzerine uygulamıyoruz ince bir havlu ile sararak uygulamak gerekir. Sonrasında bölgeyi kalp seviyesinin yukarısında tutmak ve gerekirse elastik bandajla sarmak ilk yapılabilecekler arasındadır. İlk 48 saatten sonra, şişlik azaldıysa hafif egzersizlerle hareket açıklığını korumak faydalı olabilir. Ağrı çok şiddetliyse, eklemde şekil bozukluğu, aşırı şişlik veya hareket kısıtlılığı varsa mutlaka bir sağlık profesyoneline başvurmaları gerekir.
12. Evde yapılabilecek basit egzersizlerle kas ve eklem sağlığı nasıl desteklenebilir?
Evde, özel bir ekipmana ihtiyaç duymadan ya da basit ekipmanlar yardımıyla yapılabilecek basit egzersizlerle kas ve eklem sağlığını desteklemek kesinlikle mümkün. Bu, özellikle düzenli spor salonuna gidemeyen veya egzersize yeni başlayan yetişkinler için iyi bir başlangıç noktasıdır aslında. Evde düzenli olarak yapılan esneme, hafif kuvvetlendirme (örneğin sandalyeden yardım alarak çömelme, duvara yaslanarak oturma/squat), denge ve nefes egzersizleri kas ve eklem sağlığını desteklemeye yardımcı olabilir. Günde 20-30 dakika bu tür egzersizler yapmak, eklemlerin hareketliliğini ve kasların gücünü artırır, kıkırdakların ve disklerin beslenmesini arttırır, postür dediğimiz duruşun korunmasını sağlar, ayrıca eklemlere binen yükü azaltır. Bu egzersizleri düzenli olarak yapmak kas ve eklem sağlığının korunması ve geliştirilmesi açısından oldukça önemlidir. Haftada en az 3-5 gün, 20-30 dakika ayırmak bile büyük fark yaratacaktır.
13. Ortopedik rehabilitasyonda kullanılan modern yöntemler ve teknolojiler nelerdir? Bunlar yaz aylarında uygulandığında nasıl etkiler?
Günümüzde ortopedik rehabilitasyonda hem modern hem de teknolojik birçok yöntem kullanıyoruz. Elektroterapi ve fiziksel modaliteler, lazer tedavisi, ultrason, manuel terapi, egzersiz uygulamaları, kinezyobantlama, biofeedback ve bunlar gibi birçok modern yöntem yer almaktadır. Ayrıca günümüzde teknolojinin gelişmesiyle birlikte artık robotik rehabilitasyon cihazları, giyilebilir teknolojiler, mobil aplikasyonlar, telerehabilitasyon uygulamaları ve sanal gerçeklik uygulamaları gibi teknolojilerin kullanımı da tedavi süreçlerine entegre olmuş durumda. Yaz aylarında terleme ve sıvı kaybının fazla olması, cilt hassasiyetinin oluşması gibi dikkat edilmesi gereken durumlar bulunmakta bu yüzden tedavi ortamının serin ve havadar olması, cilt bakımı ve hijyenine ekstra özen gösterilmesi de önemlidir. Özellikle bantlama, elektroterapi ve ultrason uygulamalarında ciltte kızarıklık veya tahriş riski artabilir. Olumlu etkiler arasında ise özellikle giyilebilir teknolojiler ve mobil uygulamalar sayesinde hastalar evde iken, tatildeyken bile egzersizlerini takip edebiliyor ve fizyoterapistleriyle iletişimde kalabiliyorlar. Telerehabilitasyon da yaz aylarında seyahat eden veya şehir dışında olan hastalar için ve ulaşım problemi olan hastalar için büyük kolaylık sağlıyor.